Öldürülen Kişinin Mirasçıları Öldüren Kişinin Mirasçılarına Karşı Tazminat Davası Açabilir mi?

Öldürülen Kişinin Mirasçıları Öldüren Kişinin Mirasçılarına Karşı Tazminat Davası Açabilir mi?

Bir davada A, düşmanı B’yi öldürdükten sonra intihar eder. Bu olayın ardından B’nin mirasçıları, babalarının öldürülmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep etmek istemektedir. Bu durumda, B’nin mirasçıları, A’nın mirasçılarına karşı tazminat davası açabilir mi?

B’nin mirasçıları, babalarının öldürülmesi nedeniyle A’nın mirasçılarına karşı hem maddi hem de manevi tazminat davası açabilirler. Maddi tazminat talepleri, ölümle birlikte haksız fiilden doğan alacakların mirasçılara geçmesiyle mümkündür. Manevi tazminat talepleri ise TBK 56/2 uyarınca, ölen kişinin yakınlarına tanınan özel bir hak olarak değerlendirilebilir. Bu durumda, B’nin mirasçıları, A’nın mirasçılarından maddi ve manevi tazminat talep edebilirler.

Maddi Tazminat Davası

Maddi tazminat taleplerinde, ölümle birlikte tüm alacak ve borçlar mirasçılara geçer. Bu duruma, haksız fiilden doğan alacaklar da dahildir. Türk Borçlar Kanunu'na (TBK) göre, bir kişinin haksız fiil sonucu maruz kaldığı maddi zarar, bu kişinin mirasçılarına geçer. Dolayısıyla, B’nin mirasçıları, A’nın haksız fiili sonucu babalarının ölümünden doğan maddi zararlarını talep edebilirler.

Haksız fiil sonucu ölüm veya maddi zarar durumunda açılabilir, haksız fiili işleyen kişi tazminatla sorumludur. Örneğin, trafik kazalarında sürücü, araç sahibi ve sigorta şirketi sorumlu olabilir.

Manevi Tazminat Davası

Manevi tazminat konusunda ise durum biraz daha karmaşıktır. TBK 56/2, ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenebileceğini düzenler. Bu düzenleme, B’nin mirasçılarına manevi tazminat talep etme hakkı tanır.

Ancak, Türk Medeni Kanunu (TMK) 25/4'e göre, manevi tazminat istemi, karşı tarafça kabul edilmiş olmadıkça devredilemez ve miras bırakan tarafından ileri sürülmüş olmadıkça mirasçılara geçmez. Bu hüküm, yalnızca kişinin ruhsal bünyesine saldırı hallerinde uygulanır. B’nin mirasçıları, babalarının ölümü nedeniyle manevi tazminat talep edebilmek için, B’nin ölmeden önce dava açacağını söylemiş veya bu konuda bir dava açmış olması gerekir. Ancak, TBK 56/2, özel bir düzenleme getirerek, ölenin yakınlarına doğrudan manevi tazminat talep etme hakkı tanımaktadır.

Tehdit ve kişilik haklarına yönelik saldırılarda talep edilebilir. Yargıtay kararlarına göre, manevi tazminat kararları kesinleşmeden icra takibi başlatılabilir. İdare hukuku davalarında ise belirsiz alacak davası şeklinde açılabilir ve sonradan ıslah edilebilir.

Manevi tazminatın miktarı belirlenirken zararın ağırlığı, mağdurun yaşadığı acı ve elem göz önünde bulundurulur. Mahkemeler, manevi tazminatın belirlenmesinde genellikle bilirkişi raporuna başvurmaz ve hakim, hukuki bilgi ve tecrübesi ile karar verir

Yargıtay’ın manevi tazminat davalarına ilişkin kararları, genellikle TBK 56/2 maddesi çerçevesinde değerlendirme yapmaktadır. Örneğin, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin bir kararında, ölümle sonuçlanan kazalarda, ölenin yakınlarının manevi tazminat talebinde bulunabileceği belirtilmiştir. Bu karar, ölen kişinin yakınlarının manevi zararlarını tazmin edebilme hakkını pekiştirmektedir.

Doktrinde de, manevi tazminatın amacı, zarar görenin yaşadığı acı ve ızdırabı hafifletmek olarak kabul edilir. Bu nedenle, manevi tazminat taleplerinin, zarar görenin yakınlarına da tanınması gerektiği savunulmaktadır. Bu görüş, TBK 56/2'nin amacına uygun bir şekilde, ölen kişinin yakınlarına manevi tazminat talep etme hakkı tanımanın, adaletin sağlanması açısından önemli olduğunu vurgular.

Sonuç

B'nin mirasçıları, babalarının öldürülmesi nedeniyle A'nın mirasçılarına karşı hem maddi hem de manevi tazminat davası açabilirler. Maddi tazminat talepleri, ölümle birlikte haksız fiilden doğan alacakların mirasçılara geçmesiyle mümkündür. Haksız fiil sonucu ortaya çıkan maddi zararlar, mirasçılara intikal eder. Bu durum, A'nın B'yi öldürmesi nedeniyle B'nin ailesinin uğradığı maddi zararların tazminini talep edebilmesini sağlar. Manevi tazminat talepleri ise, ölen kişinin yakınlarına tanınan özel bir hak olarak değerlendirilebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin yakınlarına da manevi tazminat ödenmesi mümkündür. Ölen kişinin yakınlarının manevi tazminat talep edebilmesi, onların yaşadığı acı ve ızdırabın hafifletilmesi amacıyla kabul edilir. Bu nedenle, B'nin mirasçıları, A'nın mirasçılarından hem maddi hem de manevi tazminat talep edebilirler.

Güneş Hukuk olarak, bu tür hukuki sorunlarda size yardımcı olabiliriz. Detaylı bilgi ve danışmanlık hizmeti almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.